Max leblebi yemek istiyor “Anne okulda beslenme çantamdaki yiyecekleri Max ile paylaşıyorum.” “Paylaşabilirsin oğlum.” “Max Ali’nin de beslenme çantasındakileri istiyor.” “Max’ın yanında çantası olmuyor mu?” “Oluyor. Nutella’lı ekmek getiriyor ama onu yemek istemiyor. Leblebi yemek istiyor.” Büyükler yöresel yemeklerini kolu komşusuna tanıtmaya çalışırken çocuklar bu çeşitliliğin içinde yetişiyor. Kimse müdahale etmedikçe çocuklar yediği yiyeceği yiyecek olarak kabul ediyor. Ama bazen büyükler “Araplar farklı bir ekmek yiyor”, “Almanlar çok yulaf yiyor”, “Bizde pide yenir” tarzı cümleler kurarak çocukların zihninde toplumu ayırıyor. Oysa yulaf seven yulaf yiyor, börek seven börek. Evde börek, simit yapan pek çok arkadaşım var. Kendileri bu lezzetlerle 30-40 yaşlarında tanışmış. Sevince kendi evlerinde yapmaya başlamışlar. Çocukları ise simitle, börekle büyüyor. Hatta hamurunu kendi açarak baklava yapan bir arkadaşım bile var. “Ben bile yapmıyorum” dedim bir gün ona 🙂 Almanya’nın çok zengin bir yemek kültürü var. Geleneksel Alman yemeklerinin yanısıra Falafel var, Churros var, Sushi var, İskender var, sebzeli soslu makarnalar var. Bırakalım da çocuklar bu zengin kültürün içinde “sizin yemeğiniz” , “bizim yemeğimiz” demeden yetişsin. (İsimleri değiştirdim.)