Sebepler dairesinde dolaşırken..
“De ki Allah bana yeter.”
İki gün önce eve dönerken balkondaki komşum Frau W. ile karşılaştım. Konuşmaya başladığımda sesimin kısıldığını farketti. “Test yaptırdım. Galiba Corona oldum” dedim.
Bir süre sonra Frau W. mesaj gönderdi. Eşinin geçirdiği Corona’dan yola çıkarak neler yapabileceğimi yazmış. Birkaç saatte bir mesaj yazıyor, durumumu soruyor, dışardaki işlerimle ilgilenmeyi teklif ediyordu 65 yaşındaki kadın. Ara ara önerilerini yazıyordu: Doktorunu ara rapor iste. İlaç da yazmasını söyle. Ben gider alırım.
Akşam evde Corona testi kalmadığını farkettim. Haber verdim. Acil olmadığını söylesem de ertesi sabah 7 de 70 yaşındaki eşi Herr W. bize test almak için markete gitmiş. Gezmeye çıktıklarında testleri kapımızın önüne bıraktılar. “Birşeye ihtiyacın olduğunda beni ara!” deyip gitti Frau W.
Doktor raporumun alınması gerekiyordu. O an yolda olan Frau W.yi aradım. Doktorun öğle paydosuna girmesine 1 saat vardı. Ya hemen alacaklardı ya da öğleden sonra. Hemen gidip almışlar. Dönüşte raporu ve ilacı kapımın önüne bıraktılar.
Frau W. gün içerisinde mesajlar göndermeye devam etti.
Raporumu hatırlatmıştı.
Hem benim hem de eşimin sağlık durumunu soruyordu. Aylardır böbrek taşı ağrısı çeken eşim hastanedeydi. Ben de çocuklarla karantinaya girmiştim.
Dün kapıda bir paket daha bekliyordu beni.
Önce anlayamadım.
Bahçemizde çalışan abiye sordum:
“Abi siz mi koydunuz bu ekmeği?”
“Evet”
Yine anlayamadım.
Acaba onlara yemek hazırlamam için miydi?
Tekrar sordum.
“Bize mi?”
“Evet”
dedi ve gitti.
Hal diliyle cevap vermişti.
Ne kadar düşünceliydi.
İki haftadır bahçede çalışmaya ara veren abi, tam da eşimin hastaneye yattığı, benim karantinaya girdiğim hafta çalışmaya başlamış, durumumuzdan haberdar olmuş ve bize ekmek getirmişti.
Hepimizin çaresizliğini iliklerine kadar hissettiği anları var.
Allah biliyor o anlarımızı.
Duyuyor dualarımızı.
Gönderiyor yardımını.
***
Gönderdiğiniz mesajlar için teşekkür ederim..